Meme Büyültme

MEME BÜYÜTME

Göğüsler, kadın beden imajının önemli organlarından biridir. Memeler, kadınlar için estetik bir sorun olmasının yanında kadın ruhsal ve cinsel sağlığı açısından da önemli bir etmen haline gelebilmektedir. Meme büyütme işlemlerinin tarihsel sürecine baktığımızda 19. yy. sonlarına doğru vücutta lipom adı verilen yağ bezelerinin çıkarılarak göğüse yerleştirilmesi sonucunda elde edilen hacim büyüklüğü ile başlamıştır. Ardından teknolojik gelişmelerle birlikte günümüzde kimyasal olarak vücuda zarar vermeyen, kolay elde edilebilen polimer bazlı silikonlar ideal meme büyütme araçları haline gelmiştir.

Meme protezleri, şekil, içerik ve yüzey yapısına göre alt gruplara ayrılmaktadırlar.

Şekline göre meme protezleri

•Yuvarlak şekilli meme protezleri: Yatay ve dikey taban çapları birbirine eşittir. Özellikle meme üst polde dolgunluk isteyen bayanların tercih ettiği protez şeklidir.

Anatomik (damla) şekilli meme protezleri: Anatomik protezlerde dikey çap, yatay çaptan biraz daha uzun olup, protezin yüksekliği alt kutupta üst kutuptan fazladır. Anatomik olarak adlandırılmasının sebebi memenin şekline daha çok benzemesinden ileri gelmektedir.

•İçeriğine göre meme protezleri: Silikon jel ile dolu protezler veya fizyolojik serum, yani fizyolojik tuzlu su ile dolu protezler şeklinde olabilmektedir. Bunlarda silikondan oluşan katı zarfın içinde silikon jel ya da fizyolojik serum bulunmaktadır.

•Yüzey yapısına göre meme protezleri: Düz ve pürtüklü protezler olarak iki gruba ayrılmaktadır. Pürtüklü yüzeyli protezlerin çevresinde kapsül oluşumunun düz yüzeyli olanlara göre daha az olduğu saptanmıştır.

Meme büyütme ameliyatı çeşitli nedenlerden dolayı yapılabilmektedir:

*Memelerinin küçük olduğunu düşünen kadınlarda vücut hatlarını düzeltmek için,

      *Gebelik sonrası, kilo verme sonrası veya yaşla birlikte ortaya çıkabilen meme hacmindeki kaybı düzeltmek için,

      *Memelerde simetrinin sağlanması için,

      *Meme kanseri gibi çeşitli durumlardan dolayı alınan memeyi yeniden oluşturmak için

 

Silikonların tıpta kullanım süreci

Gerek bilimsel olarak gerekse magazinsel olarak önemli bir tartışma konusu olan silikonlar ve silikon içeren çeşitli protezlerle ilgili olarak son yarım asırda 2000’in üzerinde bilimsel çalışma yayımlanmıştır. Silikonlar tıbbi protez olarak ilk defa kafa içi basıncının arttığı hastalara uygulanan ventriküler şantlarda kullanılmıştır. Daha sonra göz içi lenslerde, yapay kalp kapakçıklarında, doğumsal eksiklikler için uygulanan yüz protezlerinde ve damar içi kateterlerde kullanılmıştır. Bugün ABD’de meme protezleri dışında 2 milyondan fazla kişinin vücudunda silikondan yapılmış çeşitli protezler bulunmaktadır.

 

Meme protezlerinin meme kanseri ile ilişkisi

Silikon meme protezlerinin meme kanserine yakalanma riskini artırıp artırmadığı veya oluşan bir meme kanserinin teşhisini zorlayıp tanı konmasının geciktirip geciktirmediği konusu yıllarca tartışılmıştır. Ancak yapılan birçok çalışmada görülmüştür ki meme protezlerinin meme kanserine yakalanma riskini artırmadığı gibi oluşan bir meme kanserinde mammografi gibi görüntüleme tetkiklerinde tanı konmasında herhangi bir soruna yol açmaz ve mammografi çekiminde görüntü kalitesini etkilemez. Diğer taraftan mammografi çekimi de proteze herhangi bir zarar vermez.

Meme silikonları bir çeşit lenf kanseri riski taşıdığı yönünde birtakım spekülatif haberler son dönemde basında yer almakla birlikte görülme sıklığı 30.000 ‘de bir olan bu kanser, erken dönemde verdiği bulgularla teşhis edilebilmekte ve silikon protez çıkarılarak da tedavi olanağı sağlanmaktadır.

Meme protezlerinin hamilelik ve emzirme ile ilşkisi

Yapılan birçok çalışmaya göre annedeki meme protezinin bebekte herhangi bir tehlike oluşturmadığı bildirilmiştir. Diğer taraftan annenin bebeğini emzirmesine engel olacak herhangi bir kanıta da rastlanılmamıştır. Çünkü meme protezleri ya en üst katman olarak meme dokusunun altına veya daha altta zar altına ya da kas altına yerleştirilmektedir. Protezin süt kanalları ile bir ilişkisi yoktur. Tek istisna teknik olarak meme başı etrafından yapılan bir kesi ile yerleştirildiğinde süt kanallarının bir kısmının zarar görme olasılığıdır. Bu durumda dahi emzirmenin olumsuz etkilenme olasılığı çok düşüktür.